top of page

Sihirli Evet!

Çok sevgili dostlarım! Bugünlerde “Darmadumanım, kahrımdan yıkılıyor dünyam; yangın var!” diye bağırmak geliyor içimden… “Hayrola! Ne oldu?” derseniz, ben kendimi faka basmaz, külyutmaz, asla kimse dolandıramaz, uyanık biri sanıyordum; lakin öyle değilmiş geçenlerde dolandırıldım! Ne olduğunu merak ediyorsanız işte buyurun okuyun:

Evvelsi gün elimde akıllı cep telefonu ona buna bakıp oyalanırken, çok sevdiğim bir arkadaşımdan mesaj aldım.

“Tamer’im nasılsın, iyi misin? X… şirketi hediye bonus dağıtıyor, sana çok güzel bir bonus yakaladım, ister misin?” diye yazmış.

“Ay canım arkadaşım, beni düşünmüş” deyip kıramadım, “Olur…” diye cevap verdim.

Arkadaşım, “Öyleyse şimdi bir SMS mesajı göndereceğim ona evet diye cevap ver!” dedi. Baktım gelen mesaj biraz uzun ve alengirli! “…100 TL tutarındaki Sihirli Kule ödemenizi … faturanıza yansıtarak ödemek için EVET yazarak onaylayınız. Bu paybyme işlemini onaylayarak … Mobil Ödeme çerçeve anlaşmasını onaylamış olursunuz…” yazıyor.

Arkadaşıma hemen Messenger’dan “Hayrola, para mı kesilecek?” diye mesaj attım.

“Hayır” dedi, “O bir reklam, senden bir şey kesilmez, bir şey olsa ben kefilim!” diye cevap vermez mi anında!

Benim de boşluğuma geldi, canım arkadaşımın SMS mesajına bir güzelce “Evet” dedim. Birkaç saniye sonra, bir baktım telefon operatörümden “… Mobil Ödemeden 100 TL ödeme yaptınız” mesajı aldım!

O an uyandım tabii! Hemen arkadaşımı telefonla arayıp, “Neden benden 100 lira para transferi yaptın?” diye sordum.

O da bana, “Ben seninle ilgili hiçbir şey yapmadım! Benim Facebook hesabımı hacklemişler. Birçok arkadaşıma da benzer mesajlar göndermişler.” demez mi! “Eyvah, dolandırıldım!” diye haykırdım.

Hemen telefon operatörümün müşteri hizmetlerini aradım, “Hesabımdan 100 lira kesmişsiniz, ben böyle bir şey istemedim, lütfen iptal edin!” dedim. Onlar da “Beyefendi siz Sihirli Kule isimli bir şirketten hizmet almak için EVETyazıp onay vermişsiniz, biz bu ödemeyi iptal edemeyiz, varsa bir sorununuz alışveriş yaptığınız Sihirli Kule şirketini arayın!” demezler mi?

Bunun üzerine Sihirli Kule şirketini aradım. Tam bir sihirli kule! İnternet’ten baktım bir sürü oyun şirketleri var. Bir de ödeme şirketi “Paybyme”… Görünürde mevzuata uygun kurulmuş bir şirket. Lakin konuşacak bir muhatap bulamadım. Telefon numaraları var. O telefonu aradığınızda papağan gibi tekrarlayan, “Şu an operatörlerimiz diğer müşterilerimize hizmet vermekte olup beklediğiniz için teşekkür ederiz.” diyen bir bant kaydı mesajı var. Ancak saatlerce beklesen de ne operatör ne de muhatap olacak bir kimse yok!… Adı üstünde “Sihirli Kule”, okudukça canım sıkılıyor, birileri hokus pokus yapıp insanları dolandırıyor.

Paranın miktarı önemli olmayabilir ama dolandırılmak insana koyuyor. İşin daha ilginci böyle durumlarda başvuracak bir makam da yok! Polisi arıyorsunuz, polis sadece uyarı mesajı yayınlıyor. Peki, bu dolandırıcılığı yapan şahsı nasıl bulacaksınız? Vallahi deveye hendek atlatmaktan bile zor…

İşin diğer bir tuhaf yanı, bu 100 lira telefon faturama yansıyacak. Yani daha ödenmedi. Bir iki gün sonra ödenecek. Telefon operatörüme soruyorum, “Bu parayı kime vereceksiniz?” diye. “Hizmet aldığınız şirkete…” diyorlar. “Ben herhangi bir hizmet almadım. Zaten ortada öyle bir şirket yok!” diyorum, “Efendim biz aranızdaki anlaşmazlığa karışamayız. Sorununuzu onlarla çözün!” diyorlar. Olmayan veya ulaşamadığım bir şirketle sorunu çözeceğim!…

“Ortada şirket yok, siz parayı transfer etmeyin!” diyorum. “Olmaz!” diyorlar. “Parayı hangi hesaba, kimin adına göndereceksiniz? Bana bilgi verin!” diyorum. “Bilgileri vermek müşterilerimizin kimliğinin gizliliği ilkesine aykırı olduğundan söyleyemeyiz.” diyorlar!

“İyi güzel kardeşim de, ben hayatımda hiç İnternet üzerinden oyun oynamadım. Sihirli midir nedir? Benim bunlarla hiçbir ilgim yok. Şu … Mobil Ödeme sistemi, her ne karın ağrısıysa hiç kullanmadım. Tek kusurum arkadaşımdan gelen bir mesaja EVET demek. Param neticede bir yere gidecek, o ona, öbürü bir diğerine, herkes birbirine transfer yapıyor. Müşterinin gizliliği ilkesi varmış, kimin kime gönderdiği söylenmezmiş!… Neticede benim param gidiyor kardeşim. En sonunda biri parayı dolaştırıp dolaştırıp, dolandırıcının cebine attırıyor! Siz de bana ‘Dolandırıcının kim olduğunu söyleyemeyiz.’ diyorsunuz!” Desem de, ne derdimi anlatacak ne de çözecek bir makam bulamadım! Dedim ya, dolandırıldık!

Bu ve benzeri şirketler sözde e-ticaret mevzuatına uygun kurulmuş şirketler. Ne denetleyeni var, ne de hesap soranı!… Telefon operatörüm şirket diyor ki; “Şirketler ücreti karşılığı benden alt yapı hizmeti alıyorlar. Fakat benim alt yapımı kullananların yaptıkları işlerle bir alakam yok.” Yerseniz! Farz edelim bir şekilde hizmet aldığınız iddia edilen şirkete ulaştınız, onlar da “Bizim sitemizi hacklemişler!” diyorlar… Bu durumda gülmeyin, dolandırılan belli, benim de, haydi şimdi bulun bakalım dolandıran kim? Neticede alt yapı hizmeti operatörlerden, üst yapı dolandıran şirketten, olan vatandaşa oluyor. Bana öyle geliyor ki bu siber dolandırıcılık sistemine telefon operatörleri, hizmet veren şirketler ve mevzuatı düzenleyen ilgili kurumlar da ortak.

Bitmedi… Başıma gelenleri eşime anlatınca, “Ne var bunda? Sanki EVETdeyince ilk defa mı aldatıldın sanıyorsun?” demez mi!

Şaşırdım kaldım!

Eşim benim şaşkın bakışlarıma aldırmayıp başladı sıralamaya:

“Bak benim saf kocacığım! Erkekler bu EVET kavramını pek anlayamıyorlar. Bir kere ‘EVET’ dedin mi, yandın demektir. Artık her bir şeye onay vermiş sayılırsın.” deyince, vallahi alındım, ters ters bakmaya başladım!

Neyse, “Aynı demokrasi oyununda olduğu gibi!…” demez mi!

Oh, biraz rahatladım! Gene de “Ne alakası var?” deyip diklendim.

Oysa o umursamadan devam etti konuşmaya:

“Mesela seçimlerde EVETmührünü bir şahsın adı üzerine bastırdığımızda, o lider de seçilince, ülkenin rejimini değiştirmesineEVET diyor muyuz?”

“!!!”

“Ülkenin tarumar, ekonomik kaynakların çarçur edilmesine, hazinedeki paraların seçtiğinizin kızına, oğluna, yakınlarına, canının istediğine verilmesine EVET diyor muyuz?”

“!!!”

“Çevrenin kirletilmesine, şehirlerin yaşanmaz hâle getirilmesine, denizlerin kirletilmesine, kadınların kafese sokulup evlerinde hapse mahkûm edilmesine, bireysel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına, kafasına estikçe komşularımızın içişlerine karışıp ortalık yangın yerine dönünce çevre ülkelerden yüz binlerce mültecinin gelmesine, ekmeğimizle oynanmasına, işimizi kaybetmemize, işsiz güçsüz kalmaya EVET diyor muyuz?”

“Elbette hayır! Hayatım” diyecek oldum, ”Sen öyle san!” diyerek lafı ağzıma tıktı.

“Al işte her seçimde millet, sandık başında EVET deyip birilerini seçmiyor mu? Sonra da tüm bu söylediklerim başımıza gelmiyor mu?

Bu ülkede bir kere EVET demeye gör! EVET dediklerin senin hakkında artık her türlü tasarrufta bulunabilir. Ben buna demokrasi oyunu diyorum… Hele erkekler demokrasi oyunu oynamayı çok severler.

Eh mademki demokrasi oyununda bunlar olup bitiyor, o hâlde alt tarafı bir telefon mesajında EVET deyince, müsaade et de telefon operatörleri ve bunları kullanan şirketler, yandaşları ve paydaşlarıyla birlikte cebindeki paracıkları alıversinler (!).

Dolandırıcılık yönünden aralarında ne fark var ki? Konsept ve zihniyet hepsi aynı… Sadece kullanılan teknik farklı… Birinin adı siber dolandırıcılık, diğerinin ki demokrasi oyunu… Her ikisinde de alt/üst, sağ/sol yapıyı, mevzuatı, kanunları birileri hazırlıyor. Bize de sadece dolandırılmak kalıyor. Şimdi buna mı üzülüyorsun?” deyip eşim döndü arkasını gitti.

Sözde ben derdimi anlatıp içimi dökecektim, üstüne bir çuval dolusu laf işittim!

Şimdi söyleyin bana dostlar “Darmadumanım, kahrımdan yıkılıyor dünyam; yangın var!” diye haykırmakta haksız mıyım?

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page