Goliath'ın Zırhı ve Referandum
- Tamer Şahin
- 15 Şub 2017
- 2 dakikada okunur

Günlük hayatımızı etkileyen bir sürü olumsuz gelişmeler yetmezmiş gibi şimdi de Anayasa Referandumu adı altında gergin bir süreç yaşıyoruz. Getirilmek istenen değişiklikleri uygun görmediğini belirten insanlar üzerine sürekli baskı yapılıyor.
Anayasa referandumu ile yapılmak istenen nedir? Özetle güçlü bir iktidar; bu gücü tek başına kullanabilecek bir lider; bunu yapabilmesi için seçilecek liderin güçlü bir biçimde zırhlarla korunması işlemidir. Yani güç, daha fazla güç, yetmez daha daha fazla güç… Aynen antik çağlarda, mitolojide, Kutsal Ahit’te anlatılan öykülerde olduğu gibi! Eskiden toplumların başına geçen liderler yani hakanlar, krallar, imparatorlar, padişahlar, şeyhler, emirler, sultanlar fiziki olarak çok güçlü ve ustaca savaşma yeteneğine sahip insanlardan seçilirmiş. Çünkü o vakitler, doğa kadar insanlar da vahşiymiş.
Günümüze gelince, zırhlarla kaplı güçlü lider ilkesi hâlâ geçerli midir? İnsanoğlunun bilişsel gelişiminin, yüzlerce belki de binlerce yıl süren uygarlık yolundaki ilerlemelerin, Mustafa Kemal Atatürk sayesinde birçok ulustan önce tanıştığımız medeni değer yargılarının, yirmi birinci yüzyılda insanoğlunun ulaştığı demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi kavramların hiç mi önemi yok? Bazıları milli irade, demokrasi, hukuk kavramlarını gücü elde tutmanın modern araçları olarak kullanmaya çalışıyor! Hatta bu araçlar kullanılarak liderin etrafı zırhtan yapılmış bir koruma kalkanı ile çevriliyor. Peki, kalın zırhlar gücü elinde tutan liderleri korur mu? Buyurun cevabını Kutsal Kitaplarda anlatılan Davud Peygamberin öyküsüyle verelim:
Bu hikâye İsrail oğulları ile Filistinliler arasında bir savaş esnasında geçer. Filistinlilerin başında Goliath isimli bir kral vardır. Boyu üç metre uzunluğundadır; dev gibi güçlüdür. Başına çelik miğfer giymiş ve bütün vücudu zırhlarla kaplıdır. Etrafındaki askerler kalkanlarıyla Kral Goliath’ı sürekli korur. Davud, İsrail Oğulları kavminde çoban olarak yaşayan bir gençtir. Ufak tefektir. Tek silahı cebinde taşıdığı bir sapan ve birkaç taştır. Goliath’ın liderliğinde Filistinliler, İsrail Oğullarını savaşta yeryüzünden silip süpürecek güçtedir. Savaş başlar, İsrail Oğulları çok zor durumdadır. Davud isimli genç aniden ortaya çıkar. Bu genç adam, kuşandığı zırhların ve miğferinin açıkta bıraktığı tek bir nokta olan iki gözünün tam ortasından, Kral Goliath’ı sapanıyla vurur. Kral atından düşer. Davud kralın elindeki kılıcı alır ve Goliath’ın kafasını keser. Krallarının öldüğünü gören Filistinliler dört bir yana kaçışır. İsrail Oğulları savaşı kazanır, genç adam önce kral ardından peygamber olur. Hazreti Davut’un hikâyesi Kuranı Kerimin Bakara Suresinin 251. Ayetinde şöyle geçer:
“ Böylece Allah'ın izniyle onları tamamen bozdular. Davud, Calut'u öldürdü, Allah kendisine hükümdarlık ve peygamberlik verdi ve ona dilediği şeyleri öğretti. Allah'ın insanları birbirleriyle önlemesi olmasaydı yeryüzü mutlaka bozulup gitmişti. Fakat Allah'ın bütün akıl sahibi varlıklara karşı bir iyiliği vardır.”
Bu öyküdeki rollerin bugün maalesef değiştiğini ve büyük yazar Jose Saramago’nun Nobel ödülünü alırken konuşmasında dile getirdiği şu hazin duruma döndüğünü de hatırlatmak gerekir: “Davut'un taşları el değiştirdi, şimdi onları atanlar Filistinliler. Goliath öbür tarafta. Savaşlar tarihte olmadığı kadar silahlı ve ekipmanlı."

Bu öykünün binlerce yıl eskide kaldığını ve modern dünyanın zırh teknolojisine uymayacağını düşünebilirsiniz. Böyle düşünen insanlara, Hz. Davud’tan binlerce yıl sonra, HMS Goliath’ın, yani on beş santim kalınlığında zırhlarla kaplanmış, kimsenin onu batıramayacağına inandıkları için Goliath adını verdikleri dev bir İngiliz savaş gemisinin, 12 Mayıs 1915 tarihinde, kahraman Türk denizcileri tarafından Morto Koyunda torpidoyla nasıl batırıldığının hikâyesini okumalarını tavsiye ederim. Muavenet-i Milliye gemisinin o torpidoları, Davud peygamberin sapan taşı gibi Goliath’ı suların dibine göndermiştir.
Daha fazla demokrasi getirmek yerine daha fazla güç peşinde koşan Goliath’ların kalın zırhlarını delecek sapan taşı “Hayır” oylarıdır. Bu coğrafyada Davud peygamberin cesaretini gösterecek milyonlarca insan yaşar…
Comments