Yol Hakkı Kimin
- Tamer Şahin
- 27 May 2016
- 4 dakikada okunur

Eğer siz, önünüzde polis eskortu fırıl fırıl ışıldak çakarak hava atan, siren sesleriyle yürek kaldıran, lüks arabaların içindeki devlet-i ali büyüklerimizden(!) veya yolda araba kullanırken her zaman yol hakkı benim diyen o hepimizin bildiği iflah olmaz trafik magandalarından iseniz bu yazı sizlere göre değil, okumanıza gerek yok! Bu belirtilen kişilerin dışında Bodrum’da yaşayan veya Bodrum’u ziyarete gelen sürücülerimizden biri iseniz, can ve mal güvenliğiniz için lütfen bu yazıyı dikkatle okur musunuz? Neden derseniz çünkü Bodrum artık dönel kavşaklar şehri oldu belki bilmek istersiniz…

Geçenlerde arabamla Atatürk Bulvarında Bodrum’a doğru gidiyordum. Trafik her iki yönde yoğun bir şekilde akıyordu. Bitez Dönel Kavşağına yaklaşırken önce arabamın süratini azalttım. Sonra kavşağın içi kalabalık olduğundan ada etrafında dönüş yapan araçlara yol vermek için durakladım. Sol şeritteki araçlar dönel kavşağın dolu olmasına aldırmadan kavşağa girmeye devam ettiler. Arkamdaki araç ben yavaşlayınca selektör yaptı, durunca da korna çalmaya başladı. Sonra sert bir manevra ile sol şeride geçip, yan yana geldiğimizde kaba saba el hareketleri yaparak kavşağa doğru ilerledi. Kavşağın içi dolu, kimin umurunda ki, kendine yol açıp geçti gitti. Acelesi neydi, kim bilir? Lakin beni etkileyen, trafik magandasının yanlış hareketi değil, arkamdaki, yan şeritteki çoğu araç sürücüsünün sanki yavaşladığım için suçluymuşum gibi, yanımdan geçerken imalı bakışlar fırlatmaları oldu…
Ülkenin birçok yerinde olduğu gibi son yıllarda Bodrum’da da ana caddeler üzerindeki trafik akışını düzenlemek için dikkati çekecek sayıda dönel kavşaklar yapıldı. Emeği geçenlere bin bir teşekkürler. Doğru yapıldığı takdirde döner kavşaklar trafik kazalarını azaltan, akışı hızlandıran akıllı çözümlerden biri. Mesela Fransa’da yapılan bir çalışmada, sinyalize kavşaklardaki kaza oranı yılda kavşak başına 0.64 iken bu kavşaklar dönel kavşak haline getirildiğinde kaza oranı 0.33’e, yani yarı yarıya düştüğü tespit edilmiş. Dönel kavşaklar güzel bir uygulama lakin bu kavşakları kullanan sürücülerin bilmesi gereken çok önemli bir kuralı unutmamak gerekir… Yol hakkı kimin? Maalesef kafalarımız karışık; kim kime yol vermeli bilinmediği, bilinse de egolarımız en üst seviyede olduğu için Bodrumlular ve Bodrum’a ziyarete gelenler dönel kavşaklarda her gün onlarca kaza tehlikesi atlatıyor, yürekler ağza geliyor, karşılıklı nazik(!) atışmalar yapılıyor, bazen de çok elim kazalar oluyor.


Bodrum’daki dönel kavşaklara giren yolların her birinin sağ tarafında aşağıdaki ters üçgen levhalardan var. Ayrıca yere de beyaz renkle bu üçgen resimleri çizilmiş. Bazıları yerdeki çizgileri büyük annesinin yastık dantelleri gibi yol süsü zannetse de, normal sürücülerin görmemesi için gözlerinin kapalı olması lazım! Anlamı ne? “Yol ver!” Dönel kavşağa geliyorsun, bu işaretleri de gördün, peki yol vermek için ne yapman gerekiyor? Trafik kanununa göre dönel kavşaklarda geçiş hakkı kuralları şöyle: “Dönel kavşağa gelen sürücüler; kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların(itfaiye, ambulans, vb.) önce geçmesine, dönel kavşak içindeki araçlara, kavşak giriş ve çıkışlarında kurallara uygun olarak karşıya geçen yayalara geçiş hakkını vermek zorundadırlar. Işıklı trafik işaretleri izin verse bile trafik akımı, kendisini kavşak içinde durmaya zorlayacak veya diğer doğrultudaki trafiğin geçişine engel olacak ise, sürücünün kavşağa girmesi yasaktır. Ayrıca sürücülerin kavşak içinde gereksiz olarak yavaşlamaları, durmaları, araçtan inmeleri veya araçlarının motorlarını durdurmaları yasaktır.”
Bodrum’dan Ortakent’e-Yalıkavak’a-Turgutreis’e veya tersine giderken; benim gittiğim yol ana yol, diğer araçlar bana yol vermek zorundadır derseniz, her gün yüzlerce aracın yaptığı, trafik ekiplerinin hiçbir şey olmamış gibi seyrettiği, dönel kavşaklardaki geçiş üstünlüğü kuralını ihlal etmiş, trafik kazasına da davetiye çıkarmış olursunuz…
Elbette trafik kuralı ihlalleri sadece dönel kavşaklarda olmuyor. Buyurun size en çok karşılaştığımız başka bir örnek: Aşağıdaki işaretin anlamını bilmek, hatırlamak ve uygulamak çok kolay! Ne yapmak gerektiği üzerinde yazıyor. Gördüğünüz yerde sadece duracaksınız, bu kadar basit! Bu işarete uyan etrafınızda kimse gördünüz mü? Valla ben şu güzelim memleketimde henüz göremedim…

Bu levha dünyanın her yerinde var. Mesela ABD'de kural gereği “DUR” tabelasının olduğu yol bomboş olsa dahi durmak zorundasın. Bir kavşakta dört yolda da bu tabela varsa, ilk bakışta insan biraz yadırgıyor, kavşağa gelen her araç muhakkak duruyor, ardından ilk duran ilk geçer kuralı uygulanıyor. Yani karşındaki senden önce durduysa ona yol vermek zorundasın.
Yıllar önce yaşadığımız şehirde üst düzey bir toplantı için on altı ülkenin devlet başkanı ve üst düzey yöneticileri bölgeye geldiler. Toplantının yapılacağı binaya giden yolda dört yol ağzı kavşak vardı. Üstelik dört yol da aynı seviyede ana yol. Bu yüzden kavşağa gelen her yolun sağ tarafına “stop” levhası dikmişler. Trafik ışığı da yok. Yollar kısa bir süreliğine protokolün emniyetli geçişi için kapanmış vaziyette. Biz de tesadüfen oradaydık, geçen protokol konvoylarını seyrettik. Dört yol ağzına giren her araç önce duruyor, araç geçişine kapalı olmasına rağmen diğer yolları kontrol ediyor. Sonra hareket ediyor. Önde eskort var, çok önemli şahsiyet geçiyor, hatta yollar özel olarak o şahıslar için kapatılmış hiç fark etmiyor. Adamların kanına işlemiş, “Dur” işareti varsa muhakkak duruyorlar. İmrenmemek mümkün değil. Anlayacağınız trafik işaretlerine ve kurallara uymak medeni ülkelerde bir kültür olayı.
Bizde işler mi? Çoook zor! Durdunuz diyelim, şanslıysanız tek enayi siz olacağınız için herkes geçer, siz bakar durursunuz!... Çoğu kez de, gelir biri arkadan güm diye çarpar, bir de aracından çıkıp, “Yolun ortasında kazık gibi neden duruyorsun?” diye sizi azarlamaya kalkar!...
Rahmetli Levent Kırca’nın ‘Olacak o kadar’da ki parodisini izlemişsinizdir. Arabasıyla kırmızı ışıkta geçer. Biraz ileride trafik polisi durdurur. Polis aracın yanına gelip “Ehliyet- ruhsat” isteyince, Kırca “Verdinizde mi, istiyorsunuz?” diye cevap verir.
Ülkemizdeki insanların trafik kuralları ve işaretleriyle ilgili bakışının az biraz bu hesap olduğunu herkes bilir. Kimileri, gelişmiş ülkelerdekine benzer doğru trafik alt yapısı ve medeni ülkelerdeki gibi bir diğerine saygılı, kurallara uyan insanların var olduğu bir yerde yaşama hayallerimizin gerçeğe dönebilmesi için en az bin kasa deniz balığı yememiz lazım, derler. Kim bilir! Belki de doğrudur. Öyle bile olsa, madem dönel kavşakların sayısı hızla çoğalıyor, o halde dönel kavşaklarda yol hakkı kimin kuralını sürücülere hatırlatmakta fayda var. Yoksa, söylediniz de biz mi uymadık deyiverirler! Bu yüzden bence “Bodrum’a geldin dönel kavşaklara gireceksin, yol hakkı dönel kavşaktaki sürücünündür sakın unutma!” mealinde kocaman bir uyarı levhası acilen Bodrum girişinde dikkat çekecek bir yere dikilmelidir…
Ülkemizde ve ilçemizde bunca önemli olaylar sürüp giderken böyle bir konuyu gündeme getirmeye bilmem siz ne dersiniz?
Comments