Kavram Kargaşası!
- Tamer Şahin
- 12 Mar 2017
- 2 dakikada okunur

Sevgili Dostlar,
Lütfen cehaletimi bağışlayın; lakin zihnimi kemiren ve kafamın karışmasına neden olan bazı kavramlarla ilgili sorularım var, sizlerle paylaşmak istedim.
Milli irade, insan hakları ve demokrasi ne demek? Kavramsal olarak bu kelimeler kullanılınca zihnimizde neyin canlanması gerek? Bu kelimeleri dillerinden düşürmeyen siyasetçilerin bize vermek istedikleri mesaj nedir? Naçizane derdim, onların kullandıkları kelimelerin ve kavramların anlamını yanlış yorumlayıp hata yapmamak. Çünkü geçenlerde okuduğum şu fıkra kavramların doğru bilinmesinin ne kadar önemli olduğunu bana şak diye idrak ettirdi.
Öğretmen ilkokul birinci sınıfta sağlığımız konusunu işlerken çocuklara içinizde ilaçları tanıyan var mı? diye sorar. Bir kız çocuğu gururla el kaldırır “aspirini biliyorum öğretmenim” der. Öğretmen ne işe yaradığını sorar. Kız “baş ağrısını keser” cevabını verir. Öğretmen aferin deyip el kaldıran diğer bir öğrenciye söz verir. O da “gribini biliyorum, soğuk algınlığına iyi gelir” der. Öğretmen bu çocuğa da aferin dedikten sonra ön sırada ısrarla el kaldıran bir erkek öğrenciye söz verir. Öğrenci “ben viagrayı biliyorum, ishali keser” deyince, öğretmen şaşırır, bozuntuya vermemeye çalışsa da gayriihtiyari nasıl yani? diye sorar. Çocuk “dün akşam öğrendim; yemekten sonra annem babama dedi ki, viagrayı içte şu bokun sertleşsin!” Yazmaya devam ederken boyumdan büyük laflar edip o ufak çocuğun durumuna düşmek istemem. İşte bu yüzden kafamı kurcalayan kavramların anlamlarını öğrenmek için soruyorum.

Milli irade kavramı seçilen kişiye koltuğa yerleştikten sonra her istediğini yapma, yürürlükteki anayasa, kanunlar, kurallar ve diplomatik tahammülleri değiştirme hakkı verir mi? Siyasetçilerin, madem seçildim, seçmenlerim ve şahsi çıkarlarım için görev sürem boyunca ülkenin ve halkın güvenliğini riske atarım; kızdırmayın beni canınızı bile alırım, deme hakkı var mıdır? Bir kere seçildim; aldanırım veya aldatırım size ne; insanları sokağa döker birbirine kırdırırım bana karışamazsınız; keyif benim değil mi yardımcılarımı, bakanlarımı, rektörlerimi, yöneticilerimi abudiklerden de gubudik lerden de seçerim, diyebilir mi? Yılların emeklerini heba etme, devletin saygınlığına zarar getirme hakkı var mıdır?...
İnsan hakları; tüm insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olması ve herkesin, cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, tabiiyet, düşünce farkı, ulusal veya toplumsal köken, zenginlik gibi fark olmaksızın kanun karşısında eşit muamele görmesi midir? Yoksa bu kavramda bahsedilenler sadece seçilen siyasetçiye oy veren seçmenlere tanınmış haklar mıdır?

Demokrasi; siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı bir yönetim biçimi midir? Yoksa siyasetçilerin seçilmesine kadar kullanılıp sonra da terk edilecek bir araç mıdır?
Acaba liderler milli irade, insan hakları ve demokrasi gibi kavramları kullanırken bizi ve muhtemelen kendilerini de kandırmakta mıdır?
Valla ben işin içinden çıkamadım, belki cevabını bilirsiniz diye size yazdım...
Comentários