Denizcilik Nedir Sizce?
- Tamer Şahin
- 19 Kas 2015
- 5 dakikada okunur

Ana yolda giderken ne zaman Antik tiyatronun yanından geçsem, şöyle bir durup Bodrum’a gururla bakarım tepeden!
Neden dersen?
Dünyanın ilk kadın amirali, Karia kraliçesi Artemisia’nın hükmettiği, binlerce yıldır deniz suyuyla yıkanmış bu güzel kentte yaşadığıma şükrettiğimden.
Bil ki baktığım bu yerden koca Bodrum limanı, tesisler, marinalar, kruvaziyer gemiler, yatlar, yelkenliler, guletler, tirhandiller, ığrıp tekneleri, çırnıklar, çektirmeler, piyadeler, sandallar, bodiler, çeşit çeşit günü birlikçi tekneler, tablo gibi uzanır karşımda Arşipel.
Bodrum deyince, sanır mısın sadece tatil cenneti, yani deniz-kum-güneş!
Bodrum Kalesi ve içinde Sualtı Arkeoloji Müzesi, Halikarnas Mozolesi, Deniz Müzesi; rıhtımlar, çekek yerleri, tersaneler, atölyeler, tamirhaneler; alışveriş merkezleri, marketler, butikler; restoranlar, barlar, diskolar, kulüpler, meyhaneler; her yıl sayıları artarak gelen 1,5 milyon yabancı, 3,5 milyon yerli turist yani etrafına imrenerek bakan gezginler; Mavi Yolculuk seferleri; gelenlerin kaldıkları tekneler, hoteller, moteller, pansiyonlar, evler. İşte bu devasa hizmet sektörü okyanusunda ne yana baksan Bodrum aslında bir denizcilik merkezi.
Geçenlerde nereden aklıma estiyse şu yoldan gelip geçenlere “denizcilik nedir?” diye sormak geldi içimden.
İlk karşıma çıkan yirmili yaşlarda bir gence sordum: “Denizcilik nedir sence?” diye.
“Siye ne diyem? Urfalıyam ben bilmiyem!“ dedi. Yanında bir arkadaşı vardı. Ona baktım sen ne dersin diye, “Ez nizanim[1]!” deyip omuz silkti.
Yanlış adamlara çattım deyip üç beş adım ilerledikten sonra Bodrumun yerlisi olduğunu düşündüğüm bir adama sordum “denizcilik nedir?” diye.
Döndü baktı anlamlı anlamlı, “Başına çöveş[2] mi geçti? Hindi[3] bana sorup duru!” deyip geçti gitti bir acele.
Kaldırımda üç çocuk, sanki lise öğrencisi, güle oynaya yürüyorlardı. Döndüm, sordum gençlere “denizcilik nedir sizce?”
İçlerinden herhalde en fırlatması, “Bizim öğretmen daha o konuya gelmedi” dedi, gülüştüler hep birlikte.
Bir polis memuru gördüm. “Bakar mısınız, size bir soru sorabilir miyim?” dedim.
“Elbette,” dedi, “görevimiz vatandaşa hizmet etmek.”
“Denizcilik nedir sizce?” dedim.
“Hayrola ne alaka, televizyon şakası falan mı yapacaksınız?” dedi biraz homurdanarak.
“Yok dedim. Benimkisi merak, denizcilik nedir bilmek istedim sadece.”
“Öyleyse bak hemşerim şu ileride liman başkanlığı var. Sen en iyisi onlara git sor,” dedi.
Yürüdüm vardım limana. Geçtim oturdum Kalenin yanındaki Denizciler Derneği kahvesinde bir masaya.
Bir baktım masanın üzerinde güzel bir kitap, Bodrum Ticaret Odası hazırlamış “Sayılarla Bodrum 2013-2014” diye. Aldım, baktım, başladım hemen incelemeye. Merak ettim doğrusu şu kentteki denizcilik nasıl ölçüp biçilmiş? ‘Sayılarla Bodrum’da diye.

Kitap, adı üstünde sayılar var her yerde. Yatırımcıların sorularına cevap vermek ve yol göstermek için hazırlanmış doksan bir adet tablo ve çizelge. Teşekkürler tüm emeği geçenlere. Bodrum’a ait nüfus ve demografi, coğrafya, tarım ve hayvancılık, ticari faaliyetler, turizm, eğitim ve sosyal yaşam verileri ne istersen var. Hepsi çok güzel! Lakin sayfaları çevirdikçe aldı beni bir endişe! Neden derseniz ya ben rakam bulamadım denizcilik üzerine yeterince, ya da denizcilik sizlere ömür bulduğum rakamlar çerçevesinde!...
Buyurun paylaşayım tabloların bir kaçını sizlerle:
Biliyorsunuz Bodrum 152 bin nüfuslu bir ilçe (Tablo 1). Yılın çoğunu yaşasan da bu güzelim kentte, nüfusun başka bir yerde ya, yazlıkçı derler, umutlanma! bahsin yer almaz hiçbir çizelgede.
Muğla il düzeyi yükseköğrenimde: 36.592 kayıtlı öğrenci var; bunlardan Su ürünleri Fakültesi 124, Bodrum Denizcilik Meslek Yüksek Okulu 65, yani denizcilikle ilgili olan 189 sadece (Tablo 76). Oysa Edebiyat Fakültesinde 2.721 öğrenci var, sanırsın herkes Halikarnas Balıkçısı olup, “Aganta, Burina, Burinata” gibi romanlar yazacak! Peki denizcilik bilgisi gerektiren işleri gelecekte kim yapacak?
Bodrum yarımadasında ilk ve ortaokul seviyesinde 21.845 öğrenci; 121 adet devlet ve özel eğitim kurumunda okuyor. Bu eğitim kurumlarından sadece 2 adedi denizcilikle ilgili. O da özel kurs neticede (Tablo 73-74).
Bodrum İlçesi 2014 yılı İstihdam Kapasitesi: yaz aylarında faal 10 bin iş yerinde yaklaşık 74 bin kişi, kış aylarında faal 9 bin iş yerinde 46 bin kişi çalışıyor gösterilmiş. Lakin işsizlik mi var, yoksa iş gücü açığı mı anlaşılmıyor onca tablo ve çizelgede (Tablo 27-34)!
Bodrum’da 2014 yılında 855 adet yeni işletme açılmış bunların sadece 13 adedi denizcilik sektörü (Yat imalat işletmecilik ve su sporları) ile ilgili. Aynı yıl 419 işletme kapanmış ve maalesef 24 adedi denizcilikle ilgili (Tablo 42 ve 44).
Kitapta Sanayi Sicil Belgeli İşletme sayısı 103 adet verilmiş, bunların 15 adedi tekne işiyle ilgili (Tablo 49).
Bodrum Esnaf ve Sanatkârlar Odasında mesleklere göre kayıtlı esnaf sayısı 6.854 kişi gösterilmiş, bunlardan denizcilikle alakalı olanlar ise sadece 264 kişi (Tablo 48) !...
Diyorsanız ki tabloları yanlış okuyorsun, belki de haklısınız benim aklım almaz eğer hazırlanmışsa bu tablolar, cetveller yatırımcılar için …mış gibi. Görmüyor musun zaten, bu kitapçığı derleyen Bodrum Ticaret Odasının 6.237 kişilik kayıtlı üyesinden sadece 259’u kendi kayıtlarında direkt denizcilikle (9 No’lu Yat İmalatçılığı ve Su Sporları Meslek Grubu) ilgili (Tablo 47) .
Alın size başka bir örnek:
Bodrum’da kayıtlı lisanslı sporcuların sayısı 5.576, denizcilikle ilgili olanlar 1.215. Gene iyi! Ancak bu kayıtlı sporculardan aktif spor yapan 418, denizle ilgili olanı ise hepsi hepsi 203 kişi (Tablo 88). Lakin bilirsiniz, denizcilik insan gücü gerektirir en başta eğitimli, zeki, çevik, spor yapmış kuvvetli kişi.
Fasıllara göre ihracat-ithalat tablolarına bakarsanız (Tablo 37-38) toplam ihracatın yüzde 92’si yaklaşık 22 milyar doları, ithalatta ise 1,7 milyar dolar neredeyse tamamı denizcilikle ilgili.
Elbette bunun önemli bir bölümü Tablo 51, yani Bodrum’da üretilen düşlerimizdeki o güzelim yatlarla ilgili.
Karada 209 tesiste yaklaşık 60 bin yatak bilgisi verilirken, denizde 2 büyük kruvaziyer, 3 feribot, 2.720 adet tekne bağlama kapasitesine sahip 9 adet liman ve marina ile 675 adet yatta 10.174 yatak kapasitesi kitapçıkta gösterilmiş güzelce (Tablo 58, 61, 69-70).
‘Sayılarla Bodrum’da tarım ve hayvancılık verileri var ama su ürünleri ve balıkçılık konularında hiç bilgi yok. Kaç tekne var? Ne kadar balık yakalanır? Balık çiftlikleri kaç adet? Kaç ton balık üretilir? Bu alana yatırım yapmalı mı yapmamalı mı? Kaç kaptan, telsizci, porsun, yağcı, silici, gemici, dalgıç, denizci eğitmen var şu güzelim kentte? Deniz mutfağından anlayan, balığı, ahtapotu, kalamarı, ıstakozu mundar etmeyecek kaç aşçı var? Mesela bu kitapta yer almasa da biliyoruz ki, Bodrum’da en az 20 dalış okulu var. Bu kadar okula, dalgıca basınç odası var mı? Varsa bizde bilelim kaç kişilik, kaç model?
Dersen ki, daha neler! Bilesin bunun gibi kafamda var denizcilikle ilgili yüzlerce soru merak edersen eğer. Düşündüm, düşündüm bu tip veriler kitapçıkta neden geçmez? Bulamadım, daldım gittim derinlere bir süreliğine.
Dedim ya kitapçıkta rakam bulamadım yeterince denizcilik üzerine, sonra haydi dedim olabilir. Çünkü ticaret odası her ilde her ilçede var, peki Bodrum’un farkı ne? Bodrum Ticaret Odasına ilaveten bir de Deniz Ticaret Odası olması elbette! Bunlardan sadece yedi şube var koca ülkede, bu yüzden kıymeti biline, herkesçe… Her neyse!


Açtım interneti, girdim baktım hemen “İMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi” web sayfası bilgilerine.
Heyhat! Denizcilikle ilgili yatırım yapacakların sorularına cevap verecek, neyin eksik neyin fazla olduğunu söyleyip onlara yol gösterecek veriler, cetveller, çizelgeler, tablolar orada da bulamadım! İlgi duyanların bilgisine!...
Ben derim ki, yazdığım bu sözlere alınmasın hiçbir kimse, çünkü vermişler binbir emek bu güzel kentte. Lakin derdim şu ki; alın inceleyin devletin bütün istatistiklerini denizcilik üzerine, hicivlerim aslında geçerlidir bütün memlekette!...
Dalmış gitmişim o sırada garson geldi masama “abi ne içersin?” diye.
Dedim ki, “buranın adı denizciler kahvesi, söyler misin denizcilik nedir sence?” siparişimi vermeden önce.
Garson baktı biraz şaşırarak gözlerimin içine, sonra gülümsedi bir güzelce.
“Abi” dedi, “denizcilik bence; şu güzelim denizin üzerine, sonra kıyıya bak boydan boya her bir yöne gönül gözünle! Bu gördüklerin var ya, dur daha bitmedi, tepelerin ve de ufkun ardında göremediklerini de dâhil et hayalinde, işte onlardan benim kısmetime düşen ekmek parası. Yani, bana göre denizcilik hem suda hem karada bildiğimiz ekmek teknesi…”

“Peki” dedim, “getir şimdi bana sade bir kahve, içelim şöyle güzelce!”
Varsa bu konuda düşünüp katkıda bulunacak içinizde, okuyucu görüşleri her zaman başımın üzerinde.
[1] Ez nizanim: Bilmiyorum
[2] Çöveş: Güneş
[3] Hindi: Şimdi
Comments