top of page

BARBAROS’UN TORUNLARI NEREYE GİDİYOR?

  • Yazarın fotoğrafı: Admin
    Admin
  • 5 Mar 2014
  • 2 dakikada okunur

barbaros_görev_grubu.jpg

İki firkateyn, bir korvet ve bir lojistik destek gemisi Atlantik okyanusu ve Ümit Burnunu dolanıp 27 Afrika ülkesine eğitim vermek, Hint okyanusunda bayrak dalgalandırıp deniz haydutlarına gününü göstermek üzere yakında yola çıkacakmış. Adını da Barbaros Türk Görev Grubu demişler. Hayırlara vesile olsun! Ne diyelim. Selametle gidip gelsinler.

Komşumuz Ukrayna kaynıyor. Karadeniz’de siyasi sınırları değiştirebilecek gelişmeler var. Doğu Akdeniz’de İsrail ve Rum devleti kol kola bize ait sularda doğal gaz araması yapıyor. Suriye’deki gelişmeler ülkemizin güvenliğine ciddi ölçüde tehdit oluşturuyor. Irak’ta ve Kıbrıs’ta endişe verici gelişmeler devam ediyor. Ege denizindeki milli çıkarlarımız unutulmuş. Düzmece davalarla amiraller ve subaylar hapishanelere tıkılmış. Geride kalanlar Donanma Komutanı dâhil casusluktan yargılanıyor. Barbaros’un torunları Ümit Burnunu dolaşacakmış! Bence tam zamanı(!) Yakın tehditler ve tehlikelerle baş edemiyorsan alır başını uzaklara gidersin. Ne kadar uzakta dolanırsan o kadar iyi! Öyle değil mi?

1770 Çeşme Baskınından sonra Kırım’ı kaybetmiştik.

1827 Navarin Baskınından sonra da Yunanistan’ı.

1853 Sinop Baskınından sonra frenler boşaldı. Sırbistan, Karadağ, Arnavutluk, Makedonya, Bulgaristan yani tüm Balkanları ve Kıbrıs’ı kaybettik.

1897 Osmanlı Yunan harbinde Donanma esir tutulduğu Haliç’ten Çanakkale’ye zor geldi. Savaşı kazansak ta Yunan Donanması Çanakkale Boğazının girişine kadar sokulup Ege’de öylesine üstünlük sağladı ki Girit’i kaybettik.

29 Eylül 1911’de İtalyanlar Osmanlı’ya savaş açtığında davul zurnayla önceden niyetlerini belli etmelerine rağmen, Donanmamız Beyrut’ta idi. Libya’yı, Rodos’u ve güney Ege’deki adaları kaybettik.

Birinci Dünya Harbinde Bahriye Nazırı Cemal Paşa karacıydı. Donanma beceriksiz ellerde neredeyse hiç kullanılamadı. Harbin sonunda ateşkes imzalanıp, 62 parça düşman donanması İstanbul’a geldiğinde 60.000 DWT ağırlığındaki Osmanlı Donanma gemilerine verilen görev düşman gemilerini selamlamaktı!

Cumhuriyet Donanması Atamızın emirleriyle sıfırdan kuruldu. Doksan yılda nice başarılara imza attı.

Sonra işler değişti. 2009’dan itibaren Balyoz Baskınına uğradık. Henüz toprak kaybetmedik ama ortalık öylesine toz duman içindeki: Mustafa Kemal Atatürk, bağımsızlık, ülkemizin milli menfaatleri, ulusal hak ve çıkarları gibi laflar etsen doğru kodese! Her harp gemisinin adının önünde T.C. yazar bunu bile söyleyemez olduk. Bundan sonra nereleri kaybederiz dilim söylemek istemiyor…

Aldırma, bugünlerde Amerikalıların, AB’nin ve NATO’nun kuru gürültü yapıp Karadeniz’e gemiler gönderdiğine ya da göndereceğine. Bilirsin bu Kırım’lılardan bir şey olmaz. 1771’de Osmanlı toprağı olan Kırım’ı Ruslar işgal ettiğinde Donanmayla geri almak için 1773’te Deniz Harp Okulunu kurduk. Kırım Başbakanı 241 yıl sonra gene Rusları çağırdı. Gene Rusları kardeşim… Karadeniz’de denizcilere iş yok(!)

Irak desen kuzeyden deniz kıyısı yok! Suriye desen iç işlerine denizcileri karıştırmazlar! Ege ve Akdeniz Barbaros’un torunlarına dar gelir!

Gemilerin pusulası şaştı mı bilmem ama artık akıllandık… Eskisi gibi ayakaltında dolaşmak yok. Vatandaş 500 sene önce katledilen şehzade için televizyon dizisinden etkilenip mahkemeye suç duyurusunda bulunuyor ya. Biz de gider, zamanında hizmetleri karşılığı kellesi uçurulan Piri Reis’in Hint Okyanusunda tamamlayamadığı işleri bitiririz! Siyasi vaziyet Süveyş’ten gemilerimizin geçişine izin vermese bile Ümit Burnundan dolanır engin denizleri aşarız.

Hey denizciler:

“Biz şen gemicileriz Ne hoş gezeriz Gece Gündüz Sabah Akşam Sefer Ederiz Çıkırık çakarak makara çekeriz Heyamola hey mola sefer ederiz.”

Tamer Şahin

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page